Anne Sütü Kaç Saatte Oluşur, Sütün oluşumu reflekslerin ve hormonların sonucunda oluşmaktadır. Hamilelik boyunca salgı bezleri süt üretimine hazırlanmaktadır. Doğum yaptıktan hemen sonra değişen hormonal farlılıklar ile süt üretimi başlamaktadır. Göğüsün uç kısmını çevrelemekte olan koyu renkli bölgeye areola adı verilmektedir. Bu kısımda kokuya neden olan montgomery bezeleri milimetrik tomurcuklar şeklinde belirginleşmeye başlamaktadır.
Memelerin içerisine doğru süt salgılamakta olan hücre kümeleri alveol ile çevrelerindeki kasılarak alveol içerisindeki oluşan sütü süt kanallarına ileten kas lifleri vardır. Arta kalan meme dokusu yağ ile destek dokusu olarak bu dokunun azlığı veya çokluğu göğsün şekil olarak yapısını belirlemektedir. Her göğüste benzer miktarda süt bezesi bulunur. Bu yüzden de göğsün büyük veya küçük olması süt verimini herhangi bir şekilde etkilememektedir.
Anne Sütü Kaç Saatte Oluşur?
Meme uç kısmının uyarılması hipofiz ismi verilen salgı bezinden proklaktin ile oksitosin adı verilen iki tane hormon salgılatır. Prolaktin süt bezesinde süt üretimi salgılanırken oksitosin süt bezini kasar ve sütün kanallara iletilmesini sağlamaktadır. Bu kanallar areolaya geldiği zaman genişler ve laktifler sinüs adı verilen süt havuzlarını meydana getirmektedir. Göğüs uç kısmı ile areolanın geniş yerini kavrayan bebek bulunan bu sinüsleri sıkar ve meme ucundan sütü almaktadır. Prolaktin yani süt üretmekte olan hormon çok sık emzirmekten özellikle de gece çok daha fazla salgılanmaktadır.
Bu yüzden de sütünün çok daha fazla olmasını isteyen annelerde gece emzirmeleri oldukça önemlidir. Oksitosin refleksini uyarabilmek ise özellikle de sütünü sağmak zorunda kalan annelerde çok daha fazla önemli olur.
Doğum yaptıktan ilk birkaç gün sonra kolostrum adı verilen koruyucu özelliğine sahip olan süt oluşmaktadır. Doğumdan dördüncü gün sonra da normal süt salgılanmaya başlamaktadır. Bebeğe mutlaka kolostrum verilmesi gerekir. Göğüsler gebeliğin 16 haftasında iken koyu, sarımsı, yapışkan ve beyaz bir madde olan ağız sütünü üretmeye başlamaktadır. Üretilen bu ağız sütü yeni doğmuş olan bebek için oldukça ideal bir besindir. Bu durumun birkaç nedeni bulunmaktadır. Bunlardan ilki hayatının ilk ayında bebeğin hastalıklara karşı korunmasına yardımcı olan oldukça fazla antikor içermesidir. İkincisi ise oldukça konsantre olan bir besin kaynağı olan yüksek oranda mineral ile protein içermesidir. Ayrıca ağız sütünün sindirimi de oldukça kolay olur. Çok az miktarda ağız sütü aynı zamanda da yeni doğmuş olan bebeğin aynı anda yavaş bir ritim ile emme, yutma ve nefes alma yeteneğini kazanabilmesi için alıştırma yapmasını da sağlamaktadır. Bebek o ritmi yakalandığı zaman sütte iştahı ile orantılı bir şekilde artmaktadır.
